Friday, February 15, 2013

Naif filmler, naif aşklar. - Flipped

You never forget your firs love.
Flipped, birkaç ay önce rastlayıp izlemeliyim dediğim ancak her zamanki gibi unutup gittiğim bir filmdi. Ta ki dün akşam tavsiye edilip hatırlatılana kadar. Yaklaşık 1 saat önce bitti film taze taze yazıyorum. Ve gayet net bir şekilde diyebilirim ki bu film hayatımda izlediğim en tatlı film. Tatlı film diye bir kategori var evet ve en sevdiğim filmler bu kategoriden oluyor genelde.
Film hakkında spoiler vermeden anlatmaya çalışacağım. Ve filmler üzerinden çok fazla felsefe yapmayı sevmem ama parmak bastığı öyle doğru noktalar var ki bunu da yapmadan edemeyeceğim sanırım.


Her şey 1957 yazında başlıyor. Kahramanlarımız 2. sınıfa başlamadan önceki yaz. Kitaptan uyarlama bir film bu ve aslında 2000'lerde geçiyor. Ancak hikeyenin 60'lara taşınması renkler, kıyafetler (Juli'nin elbiselerine bayıldım!), müzikler, atmosfer itibariyle nefis olmuş. Juli Baker ilk görüşte aşık oluyor Bryce Loski'ye.  "The first time I met Bryce Loski, I flipped. It was those eyes. Something about those dazzling eyes." diyor minik Julie. Ancak Bryce aynı duyguları paylaşmıyor Juli ile, tek isteği Juli'nin onu rahat bırakması ve sınıf arkadaşlarının alaylarından kurtulma. "Bryce and Juli sitting on a tree. K-I-S-S-I-N-G!
Filmin en güzel yanı aynı olayları hem Juli'nin hem de Bryce'ın bakış açısından görebiliyor olmamız. Çünkü aynı gerçek hayatta olduğu gibi en basit bir olayı bile iki taraf çok farklı yorumlayabiliyor.

Yıllar geçiyor ancak ikisinin de duyguları aynı kalıyor. Juli derslerde Bryce'ın karpuz kokan saçlarını koklarken Bryce bunu garip ve rahatsız edici buluyor. (Subjektif bir yorum olarak: nasıl tatlısın Julie, nasıl tatlısın ya.)

Juli "rengarenk" bir kız. Hayata bakış açısı kendine hayran bırakıyor. Çevresindeki güzelliklerin farkında. İçten, dürüst ve zeki. Gün doğumunda bir çınar ağacının üzerinden manzarayı görebilmek için çok erken kalkabilir, kesilmesin diye aynı çınar ağacının üzerinde saatlerce oturabilir. Bilim projesi için kullandığı tavukları bahçesinde besleyebilir, sevdiği çocuğun evine yumurtalarını götürebilir.
Öte yandan Bryce tam bir öküz. Yaşına vermek lazım aslında. Aynı yaşlardaki çoğu erkekten farklı değil. Ama Juli kendisiyle aynı yaştaki kızlar gibi değil. Okulundaki kızlar kulağını deldirmekten, bronzlaşmaktan bahsederken Juli babası ve Bryce'ın büyük babasıyla "sürekli devinim" muhabbetlerine bile girebilecek bir kız. Juli böyle olunca Bryce da daha bir öküz geliyor sanırım Juli'den kaçmaya çalışır ve birçok kez kızın kalbini kırarken.
Bryce'ın büyük babası Chet Juli'nin kişiliğini gerçekten görebilen tek kişi ve Bryce'a şöyle diyor:
"Some of us get dipped in flat, some in satin, some in gloss... But every once in a while, you find someone who’s iridescent, and when you do, nothing will ever compare.” 
Çoğunlukla bunun etkisiyle Bryce Juli'nin farklı yönlerini görmeye başlarken;
"Flat, glossy, iridescent? What the hell does that mean? Juli Baker has always seem plain to me. Until now."
Juli de Bryce'ı gözünde büyüttüğünü düşünmeye başlar; 
"Sometimes with people whole could be less. And for the first time I was pretty sure that Bryce Loski was less"
Öyle trajikomik ve öyle gerçekçi bir durum ki bu. Çoğu zaman aşık olduğumuz insanları fazla abartıyoruz. Ya da hiç şans vermediğimiz insanların aslında ne kadar harika olduğunu fark ediyoruz. Ve genellikle bu fark etmeler her şey için çok geç olan zamanlara denk geliyor ne yazık ki. Ama hey, şu an bir filmdeyiz, hem de dünyanın en tatlı filminde. O yüzden mesele yok.
Bu durumda da Bryce'ın öküzlüğü bırakıp adam gibi davranması lazım. Acilen. Zaten aşkın gerçekten aşk olduğu insanı değiştirmeye başlayınca anlaşılıyor. Eskiden olsa okulun en güzel kızıyla yemek yeme fırsatı için çıldıracak olması ama şimdi en ufak bir şey ifade etmemesi. En iyi arkadaşına söylediği kaba şeyler için karşı çıkabilme cesareti vermesi. Karşısındaki için daha iyi biri olma isteği
Filmin sevdiğim diğer yanlarına gelirsek Chet gibi bir karakteri barındırması ki bu bilge adamın bütün söyledikleri hayatımız boyunca kulağımıza küpe olacak cinsten ve Juli'nin sevgi dolu ailesi. Özellikle babası.
"A painting is more then the sum of it's parts. A cow by itself is just A cow. A meadow by itself is just grass, flowers. And the sun picking through the trees, is just a beam of light. But you put them all together and it can be magic."


Eğer bir gün bir ailem olursa kızımın kesinlikle Juli gibi olmasını isterdim. Bazı yönlerden kendime de benzettim Juli'yi belki bu yüzden bu kadar sevdim ama ben onun kadar "iridescent" değilim, olamam ne yazık ki. Gerçek aşkın böyle naif olması gerektiğini savunan biri olarak bayıldım Flipped'e. Çünkü bu yani. Belki gözleri, belki gülümsemesindeki bir şeydir bağlayan. Asla tam olarak bilemezsin.

Bir cuma akşamı içimi ısıttı ve sevgiyle doldurdu Flipped. Basit ama çarpıcıydı. Bakış açısı muhabbetinin işlenişine ise hayran kaldım. Mutlu hissettirdi işte, "feel good movie" dediklerimizdendi. Arada hüzünlendirse de sürekli gülümseyerek izledim filmi. Kendimi mutluluktan ağlarken buldum resmen, uzun zamandır olmamıştı bu. Sonu öyle güzel ki. Ben tek başıma izledim imkanınız varsa alın sevgilinizi yanınıza, sıcacık izleyin. Sonra da soundtracklerini dinleyin.Tavsiyeler tavsiyesi.


Monday, February 11, 2013

55. Grammy Ödülleri Kırmızı Halı

Ödül törenlerinin en sevdiğim olayı kırmızı halı. Almayı bırak uzaktan şöyle bir bakamayacağım elbiseleri tanıdık yüzler üzerinde görmek, sevdiğin ünlüler şık giyinince bakmalara doyamamak, sevmediğin ünlüler çirkin giyinince yermelerden bıkmamak filan bunlar hep güzel şeyler. Sıfırın altındaki moda bilgimle sadece beğendim beğenmedim yorumları yapacağım. Korkunç derecede yanlış düşünüyor olabilir, zevksiz olarak damgalanabilirim. Töreni de izlemedim daha akşama izleyeceğim.
Öhöm başlayayım o zaman.
Geceye damgasını vuran isim konusunda herkes ortak bir görüşe sahiptir bence: Rihanna


Tasarımcıları pek bilmem ama ilgilenenler olabileceği için söyleyeyim Rihanna'nin kıyafetinin sahibi Azzedine Alaïa'ymış. Sadece bir bileklik ve birkaç yüzükle aksesuarı abartmamış, çok da güzel yapmış.


Uzun şifon etekleri, sırtındaki detaylar, ön tarafındaki abartısız tüllü dekolte, elbisenin renginin teninin rengiyle uyumu, saçı, makyajı, her şeyiyle nefes kesici görünüyor Rihanna. Ben gecenin en şıkı seçtim bile.


Beni tek rahatsız eden şey Rihanna'nın alnı. Kocaman alnını ortadan ayırdığı saçlar kapatamamış. Yüzünün yarısı alın. Benim de alnım geniş ve tenks tu kakül durumu kurtarıyorum. Ama bu kız böyle bile çok güzel insan değil midir nedir anlamadım. Utanır insan böyle güzel olunur mu.mp3


Performanslarında giydikleriyle bile çoğu ünlüden şıktı. Allahım Rihanna'ya öyle pek bayılmam ama güzeller güzeli olmamış mı ya.

 

Bruno Mars, Sting ve Rihanna'nın aynı sahnedeki performansını izlemek için sabırsızlanıyorum. Benim gibi kaçıranlar Saat 9'da Tv 2'de izleyebilirler. :D



Tamam daha fazla Rihanna fotoğrafıyla doldurmamak için diğer bir ünlümüze geçiyorum. En son Superbowl 2013'teki performansıyla çok konuşulan Beyonce. Tulumu Osman Yousefzada'ya ait.


Beyonce'yi çok severim. Rihanna'yı, Katy Perry'yi filan donunda sallar. Siyah beyaz modern tulumu da çok şık bence ama sanki Grammy'ye ait değil. Birazdan basın toplantısına gidecek gidib görünüyor. Her zamanki "Fierce"ını bırakıp gelmiş, ciddili çıtı pıtı bir şey olmuş.


Ayakkabıları Jimmy Choo, mücevherleri ise Lorraine Schwartz'mış. Saçlarını çok çok beğendim, çok yakışmış. Her şey yerli yerinde ama Grammy'ye biraz daha farklı gelebilirdi diye düşünüyorum.



Dayanıksız bir mideye sahip olanların yazının burasını atlamalarını rica ediyorum. Katy Perry Gucci elbisesiyle rezaletti çünkü.


Elbisenin rengi tam Katy'lik. Ten rengiyle ve saçının rengiyle çok hoş bir uyum sergiliyor ama bu elbise Katy gibi devasa göğüsler için hiçhiçhiç uygun değil. Dekoltesi o kadar ucuz ve mide bulandırıcı duruyor ki. Geçen sene ne kadar güzeldi Grammy'de bu sene ağlattı. Katy'nin dekoltesine verilebilecek en güzel tepkiyi Ellen vermiş.


Saçları çok kötüydü Katy'nin. Hatta sanırım hiç yapılmamış. Makyajı da iyi değildi. Nerden tutsam dökülüyor.


Bence halının en şık isimlerinden biri Natasha Bedingfield'dı. Kırmızı Emerson elbisesine ba-yıl-dım. Ölçülü göğüs dekoltesi, bel kısmındaki kesim, metalik kemeri, çantası, ayakkabısını aynı renk tutması falan filan mükemmel görünüyor. Pek fazla fotoğrafı yoktu ama gecenin en şıklarından biriydi bence.


Adele Valentino Couture elbisesiyle yine babanneing. Annem 2000'lerin başında bir galeyana gelip iğrenç koltuk kılıfları diktirmişti. Yemin ediyorum aynısı. Kilolu ama yüzü güzel kategorisinin en başında olan Adele hep siyah giyerdi ödül törenlerinde filan noldu başına bir şey mi düştü ki. Kiloyu saklamak sadece siyah giymekle olmuyor ki. 


Bu elbise sadeleştirilse bence çok güzel olabilirmiş ama şu an cıks. Adele şu an 7-8 aylık hamile galiba ve bunu saklamakta gayet başarılı. Hamile gibi değil sadece kilolu gibi görünüyor asjdkflg Ayakkabıları korkunç. Saçı makyajı bildiğimiz Adele. Takma kirpikler, bolca eyeliner, nude dudaklar. Saçları da fena değil, küpelerini sevdim.


Ama yine ödül almış ya 3 yıldır aynı albümle aday olup ödül almaya devam ediyor hll adl spr dvm
  

Sıradaki hatun kim hiçbir fikrim yok ama elbisesi harika olduğu için yazmadan geçemeyeceğim. Chrissy Teigen adındaki bu ablamız manken sanırım. Elbisesi Joy Cioci. Bence harika görünüyor. Hafif bronz tende siyah danteller falan. Mis. Çantasına anlam veremedim ama.


Amerika'nın kezbanı olarak gördüğüm Taylor Swift'te sıra. Elbisesi J Mendel ve sanırım Taylor bu elbisenin olabilecek bütün versiyonlarını giydi. Aynı tenk, aynı uçuş uçuş etekler. Bu seferkinde bantlar falanlar filanlar var işte. Ama şu böğrünün ortasındaki bantın gereksizliği ve çirkinliği ne olacak? Sıkıcı ve ortalama altı bir elbise. Ve bir Taylor'la bir de benimle bütünleşen kakülleri ile örgülü saçını beğenmedim. Bana bir şeyi hatırlatıyor ama ne olduğunu da bulamadım zaten. Makyajı güzel.


Performansında da beyazlar içinde. Pek yorum yapamıyorum şov bizinıs kıyafeti işte. Meeh.


Şimdi de Angelina Jolie 2.0. Ay pardon Jennifer Lopez demek istemiştim. J.LO'nun bacak şovu bize Angeline Jolieing akımını hatırlatmadı değil = hatırlattı. Elbisesi Anthony Vaccarello. Kolunun bir tarafının olmaması, bacağında ters tarafı açık bırakması değişik bir etki yaratmış gibi gibi. Ayakkabılarını çok sevdim, Jimmy Choo. Aksesuarları da başarılı bennnnce.


Angelina Jolie'nin çırpı bacakları bir J.LO bacağı olamaz tabi. Ya genel olarak fena görünmüyor ama ben bu ay bakın bacağım, bu da popom göstermelerini pek sevmediğim için itici geldi biraz biraz. Makyajını beğenmedim. Bu saçı biz yapsak uzaylı gibi oluruz ama J.LO'ya yakışmış. (Grammy'yi izledikten sonra gelen edit: Bayanlara transparan ve büyük göğüs dekolteleri giymeyin diye uyarı gelmiş J.Lo da biraz inadına -çünkü geçen seneki kıyafetinin dekoltesi yüzünden geldi bence bu uyarı- uyarıya uymuş ama başka bir şekilde de karşı gelerek başka bir taraftan açmış :D)

 

This girl is on FAYYAR şarkısını pek bir sevdiğimiz Alicia Keys vasattı. Yani ben pek beğenmedim ama çok da kötü gözükmüyordu. Şarkısını da Naya Rivera'dan dinledikten sonra kendisinden dinleyemez oldum zaten....... Şu an yazıyı da bu şarkı loopa alınmış halde yazıyorum.


Kelly Rowland'ın elbisesi en şıklar arasında gösteriliyor ama ben beğenmedim. Tasarım Georges Chakra'ya ait. Ve bence biraz fazla. O şeffaflıkların gelip karın ve kasık bölgesini çevreleyip orda bir alan bırakması falan ne bileyim rahatsız etti beni. Göz makyajı güzel ama şu renk rujlardan nefret ediyorum.


Kimbra çok çok çok şekerdi. Jaime Lee elbisesine bayıldım. Tam Kimbra'lık.


Gotye ile ödül almalarına da sevindim. Birlikte de çok tatlı görünüyorlar. Ama Kimbra'nın suratına nolmuş. Tövbe estağfurullah bi şey olmuş. Zayıflamış mı, saçından mı, makyajından mı öyle gözüküyor bilmiyorum ama bir terslikler var.


Florence Welch gibi bir ilaha kötü bir şeyler söylemek haddime olmadığı için sadece ne giydiğini göstereceğim asjdkflg Elbisesi Lacoste timsahı-pardon Givenchy.


Carrie Underwood Roberto Cavalli elbisesiyle çok ağır abla olmuş. Kolyesi içinse "Benden pahalı!" demiş. Bence şık ama elbisenin kuyruk bölümüyle üst tarafı arasında bir geçiş sorunu olmuş sanki. Onun dışında pek sevdiğim bir tarz olmasa da naays.


Gereksiz ve ucuz dekolteye bir örnek daha. Skylar Grey'in elbisesi kimin bilmiyorum bilmek de istemiyorum asjdkflg


Alexa Chung da yolunu şaşırmış. Çok tatlı elbisesi ama MTV ödülleri için daha uygun. Ama yine de ağır ağır taşlı elbiselerdense bunu tercih ederim. Elbisesi Red Valentino.Karlie Kloss'un mavi elbisesi de gayet sade ve şık. Tasarım Michael Kors'a ait.


Kat Dennings özellikle ne kadar kötü bir elbise seçebilirim diye kendi kendine challange yapmamış ve gerçekten şık giyinme amacıyla bu elbiseyi giymişse gitsin bir daha gözüme gözükmesin diyeceğim ama 2 Broke Girls hastasıyım diyemiyorum. Max olarak o waitress kıyafetiyle gelseydin daha şık olurdun Katcim. Anlamlandıramadığım göğüs kısmı ve pullu parlaklı kumaşıyla elbisesi Vivienne Westwood imiş. Nicole Kidman her zamanki gibi. Rüküş değil ama akıllara kazınacak bir elbise de değil. Her zamanki Nicole işte. Saçlarını 15 yıldır aynı şekilde yaparak geliyor ödül törenlerine. Ve şu an makyajı silik, elbisenin rengi soluk, ten rengi de soluk, saç rengi desen açık, yok olmak üzereymiş gibi duruyor.


Beylerden bahsetmezsek olmaz tabi. Justin Timberlake ile büyüen bir nesil olarak şimdiki çocukalrın Bieber olan Justin'le büyümesine ne kadar acımamız gerektiğini şu hemen alttaki fotoğrafa bakarak anlayabilirsiniz. 


Justin inanılmaz yakışıklıymış dün gece. Performans fotoğraflarına bakarken böyle bi aah ah çekmemek elde değil.


 "HERE'S THE DEAL JESSICA BIEL". Benim de sevgilim Justin Timberlake olsa ben de öyle yapışırım koluna.


Arkadaşlar Hollywood'un en mutlu çifti diyince sizin aklınıza kim geliyor bilmiyorum ama benim aklıma Neil Patrick Harris ve David Burtka geliyor. Yine tatlılıktan ölmek üzereler.


Maroon 5 daha doğrusu Adam Levine sjdkflg 


Fun.'ın ödül almasına çok sevindim. We Are Young da kesinlikle yılın şarkısıydı.Ed Sheeran'ın değil fun.'ın ödül almasına çok çok kızan bir kitle var ama ben sevindim.


Vee Nate.


Böylece bir ödül töreni daha geçti gitti. Kazananların bazıları ise şöyle:

Yılın Albümü:  Babel (Mumford & Sons)
Yılın Kaydı: Somebody That I Used To Know (Gotye feat.Kimbra)
Yılın Şarkısı: We Are Young (FUN.)
Yılın En İyi Yeni Sanatçısı: FUN.
Vokal Pop Albümü: Stronger (Kelly Clarkson)
Solo Pop Performansı: Set Fire to the Rain (Adele)
Düet veya Grup Pop Performansı: Somebody That I Used to Know - Gotye featuring Kimbra
En İyi Alternatif Albüm:  Making Mirrors (Gotye)
En İyi Rock Albümü:  El Camino (The Black Keys)
En İyi Rock Performansı: Lonely Boy (The Black Keys)
En İyi Rock Şarkısı: Lonely Boy (The Black Keys)
En İyi R&B Albümü: Black Radio (Robert Glasper Experiment)
En İyi Rap Albümü: Take Care (Drake)
En İyi Rap Performans: ''N****s In Paris'' Jay-Z&Kanye West
En İyi Dans Kayıtı: ''Bangarang'' Skrillex Sirah
En İyi Dans Elektronik Albüm: ''Bangarang'' Skrillex 
En İyi Country Albümü: Uncaged (Zac Brown Band)
En İyi Geleneksel Pop Vokal Albüm:''Kisses on the bottom'' Paul McCartney

Sizin düşünceleriniz neler? En şık kimdi, en kötü giyinen kimdi? Kazananlardan memnun musunuz?
Ben en şıkı kendim Rihanna olarak seçtim. :D O haldeeeee;