Diziyi izleyen az kişi olduğunu fark edince hemen mümkün olduğunca spoilersız tanıtıcı bir yazı yazmalıyım dedim, bu yazıyla 1 kişiye bile başlatabilirsem çok sevinirim ya.
Hadi şimdi diziyi bilmeyenlerle birlikte diziyi tanıyıp bilenlerle de üzerinden geçelim ha, ne dersiniz?
Bu noktada gelecek bir cevap beklemek gerçek dışı olacağından evet hadi dediğinizi varsayıyorum yoksa sayfayı kapatıp gitmemi mi tercih edersiniz?
Hayır etmezsiniz. Di mi?
Evet.
Once Upon a Time nedir, ne değildir, ne anlatır, ne kazandırır?
Hikayeden kısaca bahsetmek gerekirse -ki bence gerekmez, uzun uzun anlatıcam asdkf- dizi, bildiğimiz masal kahramanlarının kötü cadı tarafından lanetlenip bizim evrenimize hapsolmaları ve kim olduklarını hatırlamamaları ile başlıyor. Kötü cadı dediğim Pamuk Prenses masalındaki Evil Queen. Dizimizin başlarındaki asıl amaç bu laneti kırmak ve eve geri dönmek. Ancak herkes kim olduğunu unutmuşken bu nasıl mümkün olabilir? Şöyle:
Pamuk Prensesimiz ve Yakışıklı Prensimiz mutlu sonlarına kavuştuktan sonra masal bitse de, biz göremesek de onlar yaşamlarına devam ediyor. Güzeller güzeli bir kızları oluyor, Emma. Ve lanet onları vurmadan saniyeler önce Emma'yı kurtarmayı başarıyorlar. Emma kim olduğunu bilmeden bizim dünyamızda özgürce yaşıyor. Bir öksüz olarak tabi ki. Sonra talihsiz ve ucu çok başka yerlere çıakcak olan bir ilişkinin ardından onun da bir oğlu oluyor ama Emma tek başına büyütemeyeceğini düşünerek evlatlık veriyor. Eh, onu evlatlık alan da kötü cadımız Regina'dan başkası değil. Henry Storybrook kasabasında tüm o masal kahramanlarının içinde büyüyor ve bir şekilde eline geçen masal kitabının da yardımıyla herkesin masal kahramanı olduğunu çözüyor. Kasabada tüm gerçekleri bilen iki kişiden biri ve aynı zamanda annesi olan Regina oğluna inanmıyormuş gibi yapıyor. Kasabanın geri kalanı zaten inanmıyor. Biri sizi durdurup "Hey, biliyor musun sen aslında Kırmızı Başlıklı Kız'sın ama bi' lanetle buraya sıkıştın, hiçbir şey hatırlamıyorsun." dese inanır mıydınız? (Ben inanırdım :/ ) Ardından Henry kaçıp gerçek annesini yani laneti kırabilecek tek kişi olan "Savior" Emma'yı bulmaya gidiyor. Emma oğlunu karşısında görünce şok oluyor tabi. Ancak hikayesine o da inanmıyor. Dizi hakkında sevmeyeceğiniz tek bir şey olacaksa bu da Emma'nın inkar sürecidir herhalde. Neyse. Sonuçta Emma ve oğlu Henry kendilerini tekrar Storybrook'ta buluyorlar. Emma oğlunun yakınlarında olmak istiyor. Hem bu neden hem de Emma'nın lanet için yarattığı tehlike ilk saniyeden Regina'yla Emma'yı düşman yapıyor. Veee olaylar gelişiyor.
Ayrıca dizinin en sevdiğim yanlarından birisi kadın karakterlerin her birinin en az erkekler kadar güçlü olması. Pamuk Prenses'i ormanda kendi başına yaşayan bir haydut olarak düşünsenize! -Çok alakalı olmayan not: 2,5 sezonluk dizinin şu ana kadarki en en en en sevdiğim bölümü büyük ihtimalle iflah olmaz bir romantik olduğumdan Snow White ile Charming'in tanıştığı s01e03'e tekabül eden bölüm. İlişkileri artık baysa da ilk bölümler mükkemmeldi.- Mmh kadınlar diyorduk. Belle'den Uyuyan Güzel'e, Mulan'dan Ariel'e kadar hepsi erkeğe pek ihtiyaç duymayan karakterler. Yani erkeğe ihtiyaç duyuyorlar tabi ama kendilerini kurtarmaları için değil, onları sevmeleri için. Aşk dizide herrrr yerde. Annenin oğluna olan aşkı ya da tam tersi, bir adamın onun için doğru olan kadına aşkı, bir kadının onu asla sevmeyecek birine aşkı.
Fazlasıyla gerçekçiyseniz kaçınmanız gereken bir dizi OUAT. Herkes gerçek aşkın öpücüğünün tüm büyüleri bozabildiğine inanmak zorunda değil tabi ki. Ama benim gibi gerçeklikten mümkün olduğunca kaçmayı tercih ediyorsanız, size daha güzel bir kaçış öneremem. OUAT hayal gücümüzü zorluyor ve masalların asla bahsetmediği arka planlarını bize sunuyor.
Lost ekibi tarafından yapılan bir dizi olduğundan Lost'tan tanıdık yüzler, hikayenin Lost tadında flashbacklerle işlenmesi ve ilk bölümlerdeki Lost göndermeleri-4 8 15 16 23 42 bi ara her yerdeydi, saatlerde, kapı numaralarında- gülümsetiyor insanı.
Haftalık mart ayı itibariyle 17 dizi takip ediyormuşum ve once upon a time kesinlikle ilk 3'te. Aradan döndüğü bölümü aynı gün yayınlanan Shameless'tan önce izledim yahu. Daha ne diyeyim.
2. sezonda biraz sıkılabilirsiniz uyarısını yapmadan yazının bu kısmını bitirmek istemiyorum. Ancak sabrederseniz şu an devam etmekte olan 3. sezon muhteşem. Sezonun ilk yarısı Neverland'de geçmişti kalan yarısı ise Oz'un diyarında geçecek. Hikayeye olan dev sevgimden Wicked Witch of the West'li, Dorothy'li bölümler için sa bır sız la nı yo rum. Beni bıraksanız daha yazarım da 1 spoilersız söyleyeceklerim bitti 2 benle zaman kaybetmeyip diziye başlamanız daha mantıklı olur. Görüşmek üzere dearies.
-SONSÖZ-
BÖYLE CAPTAIN HOOK MU OLUR BE AAA DELİRTECEK BUNLAR BENİ.